FEDAKÂR TÜRK KADINI
Bir gün Hatice Ana evde kalan son ekmek parçasını ve biraz peyniri torbasına koyarak cepheye gitti. Evlatlarım dediği askerleri o durumda görünce kendisinin sadece cepheye yiyecek getirmesini gururuna yediremedi. Kendisinin de silah tutmak istediğini, vatanını savunmak istediğini söyledi. Askerleri zor da olsa ikna ederek eline silahını aldı ve harbe katıldı. Sanki 40 yıldır silah tutarmışçasına ustaca atışlar yapıyordu. En sonunda silahında mermi kalmamıştı. Şarjörü değiştirirken düşmanın Yiğit adındaki askerin arkasından dolaşarak onu sırtından vurmak üzere olduğunu gördü. Hiç düşünmeden kendini merminin önüne attı. Ve oracıkta vurulup can verdi. Silah seslerini duyan diğer askerler de hemen düşmanı etkisiz hâle getirdiler. Hatice Ana için yapılacak hiçbir şey kalmamıştı.
Ertesi gün harp sona ermiş ve Türkler kazanmıştı. Askerler gözyaşları içinde anaları bildikleri Hatice Ana'nın al bayrağa sarılı tabutunu mezarlığa kadar taşıdılar. Dualarla cenaze defnedildi. Sonrasında Hatice Ana'nın şehit düştüğü yere onun elinde silah tuttuğu heykeli dikildi. Ve altına "Fedakâr Türk Kadını" notu düşüldü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder