—Gidiyor musun sahi? Şu minik kelebeği, yamacı karlı olan dağı, havada uçan kuşu, gürül gürül akan suyu, en mühimi beni hasret mi bırakacaksın okyanus mavisi gözlerine?
—Gitmem lazım, daha fazla duramam bu diyarlarda. Gitmek gerekir bazen herkesten, her şeyden.
—Bülbülü gülsüz, âşığı sazsız, beni de sensiz koyma. Ben de geleyim seninle, varsın kuru ekmek yiyelim ama saadetimize zeval gelmesin...
—Olmaz, gelemezsin. Bavulumda bir yürek koyacak kadar yer kalmadı. Uzak diyarlar beni yalnız başıma bekliyor. Senin burda kalman gerek.
—Döneceksin ama, değil mi? Ne zaman? Beklemek cehennemdir, ama bilirsin beklerim seni.
—Bilirim, ıhlamurlar çiçek açtığı zaman döneceğim. Kendine iyi bak...
Nurdan Pehlivan
12/B 630
Küçürek Hikâye